EVLER BİZE NELER ANLATIYOR?

SINIRLARI TAMAEN AÇIK: ŞEFAF BİR DAİRE

(Litvanya,Vilnus)

Yaptığımız çoğu konut projesinde, en birincil kurallardan biri mahremiyet ve özel alanı gözlerden yeterince muhafaza etmek oluyor. Yatağın konumu, klozet, duş alanı, çalışma masasının konumunun özellikle giriş kapısı ile olan ilişkisini sorguluyoruz. Bu tarz ezber bozan evleri Türk kültürüne entegre eden ilk isimlerden biri Ahmet Alataş. Cam evi ile bize acaba bu duvar kütleleri olmasa bir yaşama alanı mümkün olabilir mi sorusunu sorgulamamıza yardımcı oldu.

Bu Litvanya’daki örnek de, ezberleri bozan cinsten. Dairenin cidarını büyük alüminyum cam doğramalar kaplıyor. Üst katta bulunan yatak odası da geriye çekilip bir galeri boşluğu oluşturmuş ve manzaraya hakim bir camekan ile kaplı. Dışarıdaki gözleri kesen tek malzeme ise, fon perdeleri.

Maskülen bir aurası olan evin, tavanları brüt bırakılmış ve mutfakta çörtene yer verilmiş. Döşemede balık sırtı detaylı parkeler, açık renk mermer masa ve beyaz renk duvarlar ortama ferahlık katmış. Aydınlatmaların bronzluğu ve geçirgen bronz separatör renkleri eşleştirilmiş. Özellikle origami kuş aydınlatmalar ve diğer sarkıt seçimlerini çok beğendiğimizi söyleyebiliriz 😊

Çatı katı terasında herkesin gözü önünde bir jakuzi ve yine şeffaf bir kutuda saunası bulunuyor. Bu evin normlardan arınmış, bekar ve özgür karakterlere ev sahipliği bireylere ev sahipliği yaptığını tahmin ediyoruz.

ZARİF BİR ESİNTİ KADAR İÇ AÇICI

(Valensiya,İspanya)

El yapımı kil, taş ve ahşap gibi geleneksel ve doğaya saygılı ürünlerin bir araya geldiği bu evi görünce aynı, tasarımcaların betimlemesi gibi (Brisa) yani tatlı esinti ile benzerlikler bulduk.

Mikro çimentodan yapılan kesintisiz döşemeler ve duvara tamamen entegre, Akdeniz mimarisinde gördüğümüz, birleşim görmediğimiz nişler mekana tertemiz bir dokunuş katmış. Beyazın hakim olduğu genel mekanların, ahşap ve toprak tonları ile sıcaklık dengeleri kurulmuş.

Gündüz kadar gece de yapay aydınlatmaları sayesinde sakinlik ve huzur hissi uyandırıyor. Aydınlatmalar; kireç boyası ve kil ile kaplı duvarları, sabit mobilyaları ve yatak başını ortaya çıkarmış.

Tavanda İskandinav tarzı masif yatay kayıtlar ve rafya sarkıtlar bulunuyor. En beğendiğimiz detay ise; katlanır kemer formlu mutfak kapısı, rattan ahşap mobilyalar ve el yapımı pişmiş kil döşeme oldu.

Bu ev, detaylara önem veren, zarafet, düzen seven ve doğaya saygılı genç bir kadına ev sahipliği yapıyor olabilir.

AZ ÇOKTUR. AVLU İSE MUTLULUKTUR.

(Torres Novas, Portekiz)

Tasarlayan mimarların anlattığı kadarıyla, evin ilk sahiplerinin büyükbabasının kocaman bir sebze bahçesi varmış. Çocukken büyükanne ve büyükbabasıyla vakit geçirmeye bayılırmış. Tasarım da bu arka avlu (backyard) odağında şekillenmiş. Bu rüya gibi olan avlu, dar uzun taş bahçe duvarlarıyla çevrilirken sanki dış dünyadan kendini ayırmış gibi gözüküyor. Yuvarlak havuzu ise bu alana zen tavrı getirmiş.

İç mekandan avluyu izlemeniz için uzun pencere sedirleri eklenmiş. Ahşap doğramalar ise yapıldığı zamandan beri korunuyor. İçeride eski bakır bir soba bulunuyor. Evin içinde sadece döşemede belirli hatlarla derz görüyoruz. Onun dışında sizi yoran girintiler çıkıntılar veya ihtiyaç olmayan hiçbir detaya yer verilmemiş. Pastel tonların ruhumuzu okşamasını sevdik. Evin içinden çok dışarıya davet olan bu evde odun kesmeyi kolaylıkla hayal edebilirsiniz😊

Bu evin sahibi kökleriyle güçlü bağlar kurup anılara kıymet veren, doğada vakit geçirmeyi seven, minimal yaşayan bir aile olabilir.